20 Aralık 2011 Salı

5 - Jim and the Big Fail




Cumartesi akşamını Marv ile Kadıköy'de ufak bir barda geçirdik. Sürekli beni güldürüp ne kadar güzel olduğumu söylemekle görevlendirilmiş gibiydi her saniyemizde. Ertesi gün Kadıköy'de buluşup beraberce Kocaeli'ne gitmek üzere anlaştık beni vapura bindirmeden önce. Vedalaşırken yine dakikalarca sarıldı, birkaç saniye içerisinde sıkıldığım halde kırılmasın diye sesimi çıkarmıyordum bu kucaklaşmaların hiçbirinde.

Pazar sabahı duştan çıkıp yarısı mavi, yarısı siyah saçlarımı fönledim. Bütün vücudumu parfümlü kremlerle ovalayıp, en çekici iç çamaşırlarımı seçtim. Siyah bir elbise giyip makyajımı tamamladığımda karşıya geçmeye hazırdım. Hazırladığım çantamı alıp, kızlara tek tek sarıldım. İdareye inip evci formunu doldurup Kadıköy'e doğru yollandım. Marv'la beraber Haydarpaşa'ya gidip biletlerimizi aldık. Yolculuğumuza birkaç saatimiz vardı. Marv bir arkadaşının kafesine gitmeyi önerdi. Marv'ın ağzından adı düşmeyen bir arkadaşı vardı, sanki idolü gibiydi. Benden on beş yaş büyük, Carl adında bir adam. -Ki Carl, bir süre sonra hikayemizin önemli kahramanlarından biri olacağı için, bu adı tekrar duyacağınızı belirtmek isterim.- Carl'ın bir dönem beraber olduğu, şimdiyse aile gibi oldukları bir de kız vardı, Mandy. Mandy'nin sahip olduğu kafeye gitmeyi kabul ettim. Kafede bir şeyler içip biraz zaman geçirdikten sonra, Marv Mandy'den Carl'ın anahtarlarını aldı. Carl'ın evine gidip biraz da orada zaman geçirdik başbaşa. Ve yolculuk saati geldi.

Trene atlayıp Kocaeli yoluna düştük. Marv'ın her saniye bana gözünü ayırmadan hayran hayran bakması sıkıcılaşmaya başlamıştı. Uyumayı denedim.

Kocaeli'ne vardığımızda Jim beni beklemekteydi. Marv'a hızlıca sarılıp ertesi gün görüşmek üzere vedalaştım ve koşarak Jim'in yanına gittim. Marv için bunun ne kadar kırıcı olduğu çok da umurumda değildi. Şimdi düşününce bunun ne kadar ağır bir durum olduğunu anlayabiliyorum.

Jim güzel bir adamdı. Ancak onu hep arkadaşım gibi görmüştüm ve bir süredir içinde bulunduğumuz hale alışmak yanyanayken biraz zor geldi. Ama Jim çok da zorlanıyor gibi gözükmüyordu. Eve gidip biraz muhabbet ettik. Sonra bana bir sürprizi olduğunu söyleyerek elimden tutup odasına götürdü.

Şehrin ışıkları ve deniz ayağımızın altında gibiydi. Çift kişilik bir salıncak-koltuk manzaraya karşı çekilmiş, iki kadeh ve bir şişe kırmızı şarap önceden temin edilmişti. Güzel bir müzik açıp kadehleri doldurdu. Şarap eşliğinde muhabbete devam ettik yavaş yavaş sallanarak.

Bakireydim ve ilk deneyimimi aşkla yaşamak gibi bir arzum vardı. Ama sevişmekte bir sakınca görmüyordum. Cinsel arzu bastırmamız gereken bir şey değildi. Sadece bazı şeylerin ilki özel olmalıydı. Kafamdaki buydu. Her haltı yedikten sonra bakireyim demenin peşinde değildim. Bakire olmanın bir övünç kaynağı olmasını da hiçbir zaman anlamamışımdır. Bunu evlenene kadar sürdürmek gibi bir amacım olmasa da, aşık olana kadar bekleyecektim. Jim'e karşı ise aşkı bırak, hoşlanmaya yakın bir duygum bile yoktu. Sadece flört keyifliydi ve tatmin olmaya ihtiyacım vardı.

Birkaç kadeh sonra beklenen an geldi. Dudaklarıma doğru eğildi. Öpüşmeye başladığımızda hiçbir şey hissetmiyor oluşum şaşırtıcıydı. Bir süre sonra düzeleceğine kanaat getirip devam ettim. Yatağa geçtik. Ne beni soyuşu esnasında, ne dudakları vücudumda gezerken hiçbir şey hissetmedim. Tanrım, otobüs durağında sigara içerken bile daha fazla zevk alabilirdim o ana kıyasla. İçinde bulunduğum devasa hayal kırıklığı ve can sıkıntısı destansı boyutlardaydı. Birkaç dakika sonra dayanamadım. 



"Şey, bir saniye dursana. Sıkıştım. Lavaboyu kullanabilir miyim?"

"Iıı.. E tabi.. İleride solda..."

Çaktırmadan telefonumu elime alıp banyoya koştum. Kapıyı kapadığım gibi elim arama tuşundaydı.

"Marv, benim Victoria. Ufak bir sorunumuz var ve sen bana yardım edeceksin."



...

Victoria


4 yorum:

  1. selamlar, güzel bir blog şu ana kadar hepsini okudum, fakat şöyle birşey diyeceğim umarım ilerleyen zazmanlarda "seks hikayeleri" veya "dıkla seviş" moduna girip fazla detaylara inmez.. çünkü fazlaca uzaklaşır olaydan.

    sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. olay akışını etkilemedikçe ya da özel bir önemi, anlamı vb. olmadıkça cinsellikle ilgili anıları çok detaylandırarak yazmayacağım, bütünlüğü korumak adına. teşekkür ediyorum:)

    YanıtlaSil
  3. otobüs duragında sigara icmeliyiz bazan...haklısın

    YanıtlaSil