20 Şubat 2012 Pazartesi

24 - Why Can't We Make Love Honey?







Marv'ın yanına gittiğim günler benim için boğulurken suyun yüzeyine fırlayıp nefes almak gibiydi. Beni adeta bir prensesmişim gibi ağırlıyordu. Yatağa gelen kahvaltılar, ayak masajları, hediyeler, filmler... Onu seviyordum. Zaman içimdeki duyguları büyütüyor, kendimi ona daha yakın hissediyordum. Cinsel hayatımız kısıtlıydı. İkimiz de daha önce hiç kimseyle beraber olmamıştık ve bunu sevdiğimiz biriyle yaşamak istiyorduk. Ve emindim, o kişi Marv'dı. İkimiz de doğru insanı bulduğumuzu, gerekli duyguyu hissettiğimizi düşünüyorduk. İlk sefer özel olmalıydı. Nasıl özendiğimizi hatırlıyorum da... Beyaz jartiyerlerimi, tütsüleri, mumları, müziği, bana yaklaştıkça hızlanan kalp atışlarımı...


Ama olmadı.

Canım öylesine yanıyor, bacaklarım öyle bir kilitleniyordu ki kendi kendine bu ilişkiyi imkansız kıldı. Ben sinirimden ağlamaya başladığımda Marv başımı göğsüne yaslayıp bunun hiç önemli olmadığını, acelemiz olmadığını, beni çok sevdiğini tekrarladı dakikalarca. Ama hayal kırıklığı inanılmaz boyuttaydı benim için. Çok özeniyordum, çok istiyordum ve vücudum buna izin vermiyordu. Marv'ın sakinliğine karşın ben inanılmaz derecede takmıştım bu duruma. İlerleyen zamanlarda birkaç denememiz daha oldu ve hepsi aynı şekilde sonuçlandı. Ve durum netleşti, vajinismus...



İlişkimizde sorun ettiğim tek şey buydu. Karşımda zorba, odun bir adam olmadığı ve sürekli beni teselli etmeye çalıştığı, bunu önemsemediği için şanslıydım. Ama bu beni rahatlatmaya yetmiyordu. Kendimi eksik, yarım hissediyordum. İçimi karartıyordu bu duygu.


İstanbul'a hayal kırıklıklarımı valizime doldurup döndüğümde, kafamı dağıtmam gerektiğini biliyordum. Kendimi dergilere gömdüm, fanzinlere odakladım zihnimi. Yazmak beni rahatlatan tek şeydi Marv yokken. Ben de elimden geleni yapıyordum. Arada evci çıkıp eşte dostta kalıyordum, artık evde kalan arkadaşlarım olması bir avantajdı. Marv asla nereye, kime gittiğime karışmıyor, bana tüm kalbiyle güveniyordu.


Derken yarı profosyonel olarak fotoğrafçılıkla uğraşan biri, modeli olmamı rica etti. Arada zevk için modellik yapıyordum, kamerayı hep sevmişimdir. Kabul ettim. Hafta sonu çekim yapacaktık. Evinin bir kısmını stüdyo olarak kullanıyordu. Marv'a da haber verdim. Her zamanki gibi uyumlu bir şekilde karşıladı.


Keşke bunun sonun başlangıcı olacağını biri kulağıma fısıldasaydı...



Victoria






2 yorum: